bugün

entry'ler (8)

emine erdoğan ın çantası

Çakma olabilirmiş çantası.

israili seven ve savunan düşmanımdır

israilin işgalci olduğunu sanan yazar beyanıdır. Filistin'in topraklarını sattığını muhtemelen bilmeyip, aynı zamanda dunya savası sırasında tırklere yaptıkları hainlikleri de daha önce arastırmamıs olması muhtemel. Kısaca aldırış etmeyin.

türkiye

Ölüyoruz dostlar. Soluyoruz. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı dıj mihraglarla çevrili güzel ülkemde, kabuğu içinde pişen kaplumbağa gibi yanıyoruz. Ama hala kabuğumuzun bizi her şeyden koruyacağını sanıyoruz.

O.. Pardon Alevin Çocuklarını duydunuz. Yıllardır süren Karabağ Sorununun çözülmesi umulan şu günlerde Türkiye'nin desteklerine tepki olarak peçeteden türeyen o çocuklar, evet. Ormanlarımızı ateşe veren, vandalist teröristler. Yaptıklarının telafisinin olmadığını ve orman yakmanın sadece ülkeye zarar vermediğini anladıklarında, dünya çoktan kavrulmaya başlayacak. Yine de bunu bilmeyen tek kisiler onlar değil.

Bilin bakalım o yangın çıkan alanlarda ne yapılacak. Evet, doğru. Oteller ve madenler tabi ki. Sakın kasıtlı görmeyin, tamamen tesadüf. Karadenizli müteahhit tayfası ve dıj mihraklar bunu beğendi.

istanbul'da malzemeden çala çala metrekarede 15 kilo demir kullanan müteahhit tayfa ile, kentsel dönüşüm adı altında girdiği semti kurutan müteahhitlerle aynı kişiler.

En amiyane tabiriyle bu milletin içinden geçecez diyen kişiyle aynı kişiler. Hem vergi rekortmeni, hem vergi affına sahip olanlar. Türkiye'nin %3'lük nüfusuna sahip olup, ekonominin %97'sini elinde tutan kişiler.

Tam döviz fırlamadan önce döviz stoklayan kişiler. Ekonominin gerçekten çok iyi olduğunu savunan kişiler.

Saatler önce izmir'de deprem oldu. Tektonik dalgalardan oldu, zinadan oldu diyen de oldu. Lut kavmini örnek gösteren bile oldu. islam adı altında kendilerini masum gören canileri bir kez daha görmüş olduk. Metrekarede 34 kilo demir yerine 15 kilo kullanırsan buna zinadan çok depremin sebep olduğunu anlarsın.

insanlar panikledi, normal tabii. Ben sadece bir kez deprem hissettim. Nasıl korktuğumu halla hatırlarım. Üstelik sadece avize sallanıp, birkaç resim çerçevesi düşmüştü. Pek çok kişi ailesine ulaşmaya çalıştı. Bazıları iç anadolu'dan karadeniz'deki ailesini aradı. Belki sadece ölümün ani olduğunu hatırlayıp aramışlardır. Ama zamanı mıydı? Hatları meşgul etmenin, yoğunluk yaratmanın sırası mıydı? Pek çok belediye sabit hatlar üzerine destek hattı oluşturdu. Yahu kimse mi anlamadı bu ülkenin hiçbir zaman deprem için hazırlıklı olmayacağını? En ufak sarsıntıda hatların kopacağını?

Belediye Başkanları da sahadaydı. Tunç Soyer mesela. Uzun zamandır takip ederim kendisini. Asla böyle bir zamanda kenarda oturup izleyebilecek bir adam değil. Balkon konuşması da yapacak değil. Halkın içinde olmak isteyen, ne olursa bir işin ucundan tutmak isteyen biri. Yine de videoları izleyen kişilerin dikkatini çekmiştir. 2 çorba makinesi varken, birine bakan kimsenin olmaması çok mantıksız değil mi?

Bakın adama fatura çıkarmıyorum. Orada yaptığı şey çorba dağıtmak değil, moral vermekti. Ama organizasyon ve planlama, yaptığı işten çok daha önemlidir.

Aynı zamanda Binali Yıldırım da oradaydı. O da moral için oradaydı. isterseniz prim de diyebilirsiniz, belki o gelince oluşturulan polis barikatları yüzünden, belki polis barikatlarının dısında tutulan insanların catlamıs binalar önünde kalmasından dolayı böyle düşünebilirsiniz ama kendisi bunu moral icin yaptığını düşünecek kadar naif birisi.

Tüm bunlara rağmen Uzun neredeydi peki? inanın veya inanmayın, o da ülke imajı için uğraşıyordu. Ne dedi mesela Yunanistan'a? "Biz de Yunanistan'a yardım etmeye hazırız." Arkadaşlar coğrafya kaderdir, ama dış politika her şeydir. Son zamanlarda pek çok açıdan pot kırmış olabilir. Ama sınır politikamız için asla başarısız diyemeyiz. Özellikle kendisi her ne kadar müslüman ülkeleri ayrı sevse de, gayrimüslim ülkelerle aramız çok iyi durumda.

En güzel örnek israil'dir bu konuda. Bir zamanlar bu ülkede "israil tohumu" diye bir küfür bile varken, israile tepki olsun diye Coca Cola dolabını iple asan insanlar bile varken özellikle.

Yine de bir kısım insanlar israili sevmemektedir. Muhtemelen Filistine saldırdıkları için. Hangi filistinliler kısaca özetleyeyim;

Abdulhamidin uyarılarına rağmen yahudilere toprak satan filistinliler
DS1 esnasında askerlerimizi satıp, ihanet edip, karınlarını deşerek altın arayan filistinliler
ingiliz savaş gemilerini ticaret gemisi olarak belgeleyip gizleyen yahudiler
Tüm bokları yiyip merhamet dileyen yardım bekleyen filistinliler.

Kusura bakmayın ama, her şey müstehaktır bunlara.

Kendi halkımız aç iken, evsiz iken onlara giden milyonlarca dolara da yazıktır.

Dolar demişken, dövize de değinmeden olmaz.

Bu sefer gerçekten dış mihraklar yüzünden batan ekonomimizde, muhtemelen yakın gelecekte euro 20 lira civarı olacaktır. Türkiye'nin denge politikası çökmek üzere. Basta S400'lerin alınması ile baslayan gerginlik, bunların kullanılması ile sevgili tribine dönüştü adeta. Amerikadan ve NATO'dan ambargolar yakındır. Sözde NATO değerli olduğumuzu söyler her fırsatta, muhtemelen en çok bizi yatakta görmeyi sevdiklerindendir.

Bir diğer yandan Fransa ile karşılıklı restleşmeler var. Fransa çok taşaklı bir ülke. Kabul etmeliyiz. Basta Eiffel var. Muhtemelen Eiffelin bir günlük getirisi, sarayın bir günlük maliyetinden büyüktür. Askeri gücü vsr genellikle kullanmaz ama. işlerini orta doğudaki paralı militanlarına yaptırmayı tercih eder. Veya Afrikada sömürü ülkelerini zaptetmek icin ellerini kirletmek. iki adam koyar, birer silah verir ve çatışın der. Ardından sivil halkı da çatışmaya sokar. Hem silah hem ilaç satar, karşılığında madenleri alır. Her zamanki terane. Bana Afrikada bir tane ülke söyleyebilir misiniz geçmişte veya simdi Fransa sömürüsü olmayan?

Yine de en büyük zevkleri kendi soykırımlarını görmeyip Türkiye'nin Ermenistan'a soykırım yaptığını iddia etmek olmalı. Keşkeleri sevmem ama yapmış olsaydık en azından haklı bir suçlama olurdu. Gerçi yapmış olsaydık soyumuzu kırdınız diyecek ermeni de kalmazdı.

Ormanlarımız da yanmazdı. Yangın çıkan yerlere otel de yapılmazdı. Belki turist gelip döviz sokamazdık ülkeye, ama sokulan döviz de %3'lük kesime gitmemiş olurdu. Zenginle fakir arasındaki uçurum daha da büyümezdi.

Şimdilik benden bu kadar. Kış geldiği için siyasete fazla girmeyeceğim. Malum yer soğuktur ve bana temiz atlet çamaşır sigara getirecek pek arkadaşım yok.

Saygılar hocam.

kur an ın kelime uyumlarındaki sayısal mucizeler

Gün ay hafta yıl vs gibi kavramların sayılarının tanımladığı şeylerin sayılarına eşit olması bir mucize ise, allah kelimesi bir kere geçiyor dendiği takdirde beni müslüman yapacak sayısal mucizelerdir.

poşetlerin paralı olması

Kağıt torbalar geldiğinde önemsiz bir miktar olacaktır.

lilith in memeleri

Naçizane hayal gücümün ürünüdür;

Muhtemelen şekli volkan-limon arasında, göğüs uçları kahve rengi-pembe arasında, yumuşaklığı ise fil kulağı memesi kıvamındadır.

adalet bakanlığı nın isminin değişmesi

Naçizane tavsiyemdir. Önerim: Silivri personel alım bakanlığı.

kızılaya kan veriyor musunuz sorunsalı

0+ olmasından mütevellit, her kan ihtiyacı anonsunda vicdan azabı çekmek yerine 3 ayda bir düzenli olarak yapıyorum. En son 26 Kasımda yapmıştım.